Hemen bütün mastektomi hastalarında meme
rekonstrüksiyonu için tıbben bir engel olmayıp, çoğu
hastalar da mastektomi ile eşzamanlı olarak
rekonstrüksiyon yapılması için uygundurlar. Ancak meme
rekonstrüksiyonu için en iyi aday, kanserin mastektomi
sayesinde tamamen ortadan kaybolduğu hastalardır.
Beklemek için bir çok sebep olabilir; örneğin, bazı
hastalar başka bir cerrahi istememektedir, bir kısmı
kanser teşhisini kabul etmekte zorlanırken, meme
rekonstrüksiyonu seçeneklerinin düşünememektedirler.
Bazı hastalara cerrahları tarafından beklemeleri tavsiye
edilmiş olabilir, özellikle memenin hastanın kendi
dokusu ile (flep transferi) rekonstrükte edildiği
durumlarda olduğu gibi. Obesite, yüksek tansiyon ve
sigara içimi gibi durumlarda da hastaların beklemeleri
tavsiye edilebilir.
Memesini kanser sebebiyle kaybeden hemen hemen her
kadında meme rekonstrüksiyonu yapılabilir. Ancak her
türlü cerrahi sonrası olduğu gibi, bu ameliyattan sonra
da bir takım sorunlar ortaya çıkabilir.
Cerrahinin genel problemleri olan, kanama, sıvı
toplanması veya anestezi sorunları bu ameliyattan sonra
da görülebilir, ancak nadirdir. Sigara içenlerde, yara
iyileşmesi gecikebilir, bozulabilir veya daha fazla iz
ortaya çıkabilir. Bazen bu sorunlar ikincil bir
ameliyatı gerektirebilir. Eğer bir protez kullanılacak
ise, nadiren iki hafta içinde bir enfeksiyon gelişme
riski vardır. Bu tür bazı olgularda, protezi çıkarıp
aylar sonra tekrar koymak gerekebilir.
En sık görülen problem, kapsül kontraktürü, protezin
etrafındaki skar dokusunun protezi sıkıştırması ile
ortaya çıkar. Böylelikle meme sertmiş hissi ortaya çıkar.
Kapsül kontraktürü için bazı tedavi yöntemleri vardır;
bazen de skar dokusunun alınmasını ve rahatlatılmasını
veya protezin değiştirilmesini gerektirebilir.
Rekonstrüksiyonun kanser nüksü (rekürrens) üzerine bir
etkisi yoktur ve radyoterapi/kemoterapiye de engel olmaz.
Cerrahınız normal memeniz ve rekonstrükte edilmiş
memenizde peryodik mamografilere devam etmenizi
önerebilir.
Meme rekonstrüksiyonu genellikle birkaç ameliyatı
gerektirir. İlk basamak, ister mastektomi ile eşzamanlı
olsun ister ikincil olarak yapılsın, genellikle
hastanede yapılır. Diğer ameliyatlar ise hastanede
yapılabileceği gibi, cerrahınız günlük cerrahi
merkezlerinden birinde yapmayı tercih edebilir.
İlk ameliyat, yani meme dokusunun oluşturulması
ameliyatı, genel anestezi ile yapılır. Yani, ameliyat
esnasında uyursunuz. İkincil ameliyatlar ise lokal
anestezi (sedasyon ile birlikte) ile yapılabilir-
ameliyat esnasında uyanık olursunuz, ancak gevşek ve
rahat olursunuz. Bazen bir miktar sıkıntı olabilir.
Cerrahi
Derinin genişletilmesi
En sık kullanılan teknik derinin genişletilmesi ve
sonrasında protez konulmasıdır. Mastektomi sonrası
derinizin ve göğüs duvarı adelenizin altına bir doku
genişletici konur. Derinizin altına bir kapak
mekanizması ile çalışan bir port konur ve buradan,
ameliyat sonrası haftalar veya aylar boyunca, cerrahınız
tuzlu su enjekte ederek doku genişleticinizi (expander)
şişirir. Derinizin yeterince genişlediği anlaşıldıktan
sonra, ikincil bir ameliyat ile doku genişletici
çıkartılıp daha kalıcı bir protez yerleştirilir. Bazı
doku genişleticiler ise kalıcı olarak bırakılabilecek
şekilde tasarlanmıştır. Areola (meme başı çevresindeki
kahverenkli yuvarlak deri) ve meme ucu ise daha sonra
yapılır. Bazı hastalarda derinin genişletilmesine
ihtiyaç yoktur ve mastektomi ile beraber bir protez
konabilir.
Flep rekonstrüksiyonu
Protez yöntemine alternatif olarak sırttan, karından
veya kalçadan bir doku alınarak meme yapılabilir. Buna
flep rekonstrüksiyonu denir. Flep cerrahisinin bir
tipinde, deri, deri altı yağ tabakası ve kas dokusu
orijinal yapıştığı bölgeye bir damar sapı ile bağlı
kalmaya devam eder ve deri altında yapılan bir tünel
yardımıyla memenin oluşturulacağı bölgeye kaydırılır.
Tek başına memeyi oluşturabileceği gibi, bu dokunun
altına bir protez de konabilir. Diğer tip bir flep
cerrahisinde ise, doku bağlı bulunduğu karın, sırt veya
kalça bölgesinden tamamen ayrılır ve damarları alıcı
bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanır (serbest
flep ile rekonstrüksiyon). Bu ameliyatı yapabilmek için
plastik cerrahın mikrovasküler cerrahi konusunda da
deneyimli olması gerekir. Çünkü, ince damarların
birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olmaktadır.
Yukarıda bahsedilen her iki cerrahi yöntem de protez
metodundan daha kompleks ameliyatlardır. Hem dokunun
alındığı hem de memenin yapıldığı yerlerde izler
olacaktır ve iyileşme süreci protez yöntemine göre daha
uzundur. Diğer yandan, kendi dokunuzla yapılan meme
rekonstrüksiyonunda sonuç daha doğaldır ve silikon ile
ilgili bir kaygı yoktur. Bazen de karnınızın şeklinin
düzelmesi ve fazla deri ve yağlardan kurtulmanız da
sizin için ayrı bir kazanç olabilir.
İkincil ameliyatlar
Meme rekonstrüksiyonunda zaman içinde birkaç ameliyat
gerekir. İlk ameliyat en kompleks olanıdır; ikinci
ameliyatlar daha kolaydır ve doku genişletici ile
rekonstrüksiyon yöntemi seçilmişse, doku genişletci
çıkartılıp bir protez konulabilir veya meme ucu ve
areola rekonstrüksiyonu yapılabilir. Çoğu zaman, yeni
yapılan memenin karşı taraftaki normal memeye uyum
sağlaması için, normal memenin biraz küçültülmesi,
kaldırılması veya büyütülmesi gerekebilir. Ancak bu
ameliyatlarda da yara izlerinin oluştuğu akılda
tutulmalıdır.
Ameliyat sonrası
Ameliyat sonrası ağrınız büyük ölçüde ilaç ile
giderilebilir. Ameliyatınızın boyutuna göre 2 ile 5 gün
içinde hastaneden taburcu olursunuz. Ameliyatta
genellikle sıvıların birikmesini engelleyen drenler
konabilir ve bunlar ameliyat sonrası ilk veya ikinci
haftada alınırlar. Dikişler ise 7 ile 10 gün içinde
alınırlar.
|